Down sendromlu bireylerde mental (zihinsel) ve gelişimsel gerilik mevcuttur. Normal bireylerde IQ 100 iken, Down sendromlu bireylerde IQ 50 ve altında olmaktadır. Buna bağlı olarak öğrenmeleri normal bireylere göre yavaş ve daha uzun sürer, sabır ister. Down sendromlu bireylerde zihinsel gerilik (kognitif) beyindeki hücre kaybından kaynaklanan işlevsel bozukluklara kognitif denir. Bunun haricinde görme, duyma, kalp, tiroid (hipotroidi) ve bağırsak rahatsızlıkları sık görülmektedir.
Bir başka önemli husus ise Down sendromlu bireylerin vücut dirençleri (immünite) düşük olduğundan dolayı kanser açısından risk altında olmalarıdır. Down sendromlu bireylerde epilepsi (sara) rahatsızlığı da sık görülmektedir.
DOWN SENDROMLU BEBEK DOĞURMAK ANNE ELİNDE DEĞİLDİR
Down sendromunun sorumlusu anne baba değildir. Hamilelik öncesi ve hamilelik sırasında olan hiçbir şey bebeğin Down sendromlu doğmasına neden olmaz.
Down sendromlu bireylerin kendilerine özgü kişilikleri, dünyaları, yetenekleri, düşünceleri vardır. Down sendromunu yaşamın bir parçası olarak görmek ve diğer bireylerden ayrı tutmamak gerekir. Down sendromu engellilik değil farklılıktır. Yaradan'ın her insana verdiği kendine özgü yetenekleri ve farklılıkları olduğu gibi, Down sendromlu bireyler de sadece farklıdır (masumdur) ve bizlerin onlardan öğreneceği ciddi anlamda göz ardı edilemeyecek insanlık dersleri vardır.
Selma Erarslan Oşlu Özel Bireyler Derneği Kurucu Üyesi ve Down sendromlu bir meleğin annesi