Güvenilir haber kaynağınız Medya90.com

  • BIST 100

    10085,5%0,1
  • DOLAR

    35,33% 0,11
  • EURO

    36,73% 0,16
  • GRAM ALTIN

    3004,48% 0,48
  • Ç. ALTIN

    4821,21% 0,00

ÖNDER GÜZELARSLAN


Yusuf Atılgan: Türk Edebiyatının Özgün Yazarından Efsanevi Eserler

Yusuf Atılgan Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak özgün eserleriyle tanınmıştır. Aylak Adam ve Anayurt Oteli gibi romanları, Türk edebiyatında modernleşme sürecinin önemli örneklerindendir. 1989 yılında vefat eden Atılgan, geride derin izler bırakmıştır.


Sanatta önemli olan, değerli olan özgünlüğü yakalayabilmektir. Kalıcılı olabilmek için özgün eserler, yapıtlar ortaya koyabilmek gerekir. Geride az sayıda eser bırakan Yusuf Atılgan da özgünlüğü yakalayabilmiş ender yazarlarımızdan biridir. Türk edebiyatındaki modernleşme eğilimini temsil eden en önemli yazarlardan biri olarak kabul edilen Yusuf Atılgan, Türkiye’deki sosyal, kültürel ve ekonomik dönüşümlerin birey üzerinde ne gibi etkiler ve izler bıraktığını eserleriyle ortaya koymaya çalışmıştır.

Yusuf Atılgan Milli Kurtuluş Savaşı’nın yapıldığı ve ülkemizin birçok bölgesinin ateş çemberinde olduğu bir dönemde 1921 yılında Manisa'da dağa yakın Göktaşlı Mahallesi’nde dünyaya geldi. Yunanların Manisa’yı Eylül 1922’de işgal etmesi üzerine ailesiyle birlikte oturdukları bölge her ne kadar dağlık bölge olsa da dağın eteklerine doğru kaçmak zorunda kalmışlar. O dönemler de henüz bir yaşında olan Yusuf Atılgan, düşman işgali bittikten sonra ailesinin Hacırahmanlı köyüne göç etmesiyle burada yaşamaya başladı. Hacırahmanlı Köyü, Yusuf Atılgan’ın ömrünün büyük bir bölümünü geçirdiği bir yer. İlk ve ortaokulu Manisa merkezde okudu. Lise eğitimi için 1936 yılında Balıkesir’e gitti ve Balıkesir Lisesi’ne kayıt yaptırıp liseyi burada okudu. Edebiyata merakı da lise yıllarında başladı. Lise yıllarında hikâye ve şiirler yazmaya başlamış. Sonraki yıllarda kendi anlatımına göre köydeki bir cinayeti anlatan ilk romanını lise son sınıfta yazmaya başlamış. Lise eğitiminden sonra öğretmen olmak için edebiyat fakültesinde okumaya karar verir. Bu sebeple 1939 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne kayıt yaptırır. Öğretmen olma hayaliyle Yüksek Öğretmen Okulu’na başvurdu ancak kabul edilmedi. Üniversite okumaya başladığında çiftçilik ile uğraşan ailesi onu okutabilmek için imkanlarının yetmediğini söyler. Öğretmen okuluna da kabul edilmeyince orduya kayıt yaptırır, bir asker olarak üniversiteye gelir gider. Bol bol kitap okur ve sinemaya gider. Fakülte de okuduğu yıllarda Ahmet Hamdi Tanpınar, Halide Edip Adıvar, Reşid Rahmeti Araf, Ragıp Hulusi Özdem ve Ali Nihat Tarlan’dan dersler aldı. Ders aldığı hocalarıyla ilişkisini sürdürdü. Onun üniversite eğitimi aldığı yıllar II. Dünya Savaşı’na giden bir sürecin başlarıydı. Zaman zaman faşist gruplara karşı yapılan eylemlerin içinde kendisini bulsa da büyük çaplı eylemlerin içinde hiç olmamış olmasına rağmen sol gruplar ile irtibatlı olduğu gerekçesiyle bir ara tutuklanır ve on ay boyunca tutuklu kalır. Hapishaneden çıktıktan sonra politik çevrelerden uzak durmuş olan Yusuf Atılgan, fakülteyi bitirdikten sonra bir yıl Akşehir’de bulunan Maltepe Askeri Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yaptı. 1947’de babasının ölümü üzerine memleketi Manisa Hacırahmanlı köyüne geri döner. Köyünde çiftçilik yapmaya başlayan Yusuf Atılgan yeniden şiir, hikâye ve roman yazmaya başlar. 1949 yılında evlenen Yusuf Atılgan 3 yıl sonra köyündeki işlerini bırakıp kendisini tamamen edebiyata verir. 1954 yılında "Ziya Atılgan" ve "Nevzat Çorum" mahlaslarıyla yazdığı 2 hikâyesiyle Tercüman gazetesinin hikâye yarışmasına katılır. Nevzat Çorum imzasıyla kaleme aldığı “Evdeki” adlı hikâye kitabı birincilik, Ziya Atılgan imzasıyla gönderdiği “Kümesin Ötesi” ise yedincilik ödülüne layık görülür. Ancak Yusuf Atılgan Tercüman gazetesini ödüllerini almaya gitmedi.

Kendisiyle özdeşleşen Aylak Adam isimli romanı 1958’de Yunus Nadi Roman Ödülü’nde ikinciliğe layık görüldü. Bu romanı o dönemde edebiyat alanında görülmemiş bir tarzda yazılmış olması nedeniyle edebiyat çevrelerince dikkat kesilen bir eser oldu. Bu eseriyle birlikte de edebiyat çevrelerince tanınmış olan Yusuf Atılgan özgün eseriyle büyük bir başarıya imza atmış oldu. Toplumu özgün bir şekilde ele aldığı Aylak Adam romanı, onun yaşamından kesitleri anlatıyor. Yazarın İstanbul’dan köyüne geri dönüşü ve köyünde uzunca bir zaman çiftçilikle uğraşması bu eserin konusuydu. Yusuf Atılgan’ın sosyal, siyasi, kültürel ve ekonomik anlamda da oldukça öngörülü ve ufuk açıcı bir yaklaşımı vardır. 70’li yıllarda yeniden İstanbul’a gelerek hikâye ve roman yazımına devam eden Yusuf Atılgan, 1973 yılında ikinci romanı Anayurt Oteli’ni yayımladı. Aylak Adam ve Anayurt Oteli romanları ülkemizde yayımlanmış roman türleri arasında farklılıklar ortaya koymuş, edebiyat dünyasını sarsıcı eserler olmuştur. Bu iki eseri üzerine tartışmalar devam ederken o aynı zamanda çeşitli yayınevlerinde redaktörlük ve çeviriler yapmaya başladı. 1987 yılında Ömer Kavur Anayurt Oteli romanını sinemaya aktarması üzerine tanınırlığı ve bilinirliliği arttı. Film ülke içinde ve ülke dışında büyük başarılara imza attı.

İstanbul’a yerleşmesinden sonra kaleme aldığı Ekmek Elden Süt Memeden masal kitabı da epey ses getiren eserler arasında oldu. Üst üste gelen hastalıklarıyla boğuşurken bir pazartesi günü kalp krizi geçirerek 9 Ekim 1989’da vefat etti. Cenazesi Kadıköy Moda camisinde kılınan cenaze namazı sonrasında Bülbülderesi mezarlığına defnedildi. Türk edebiyatında modernleşme çabalarını özgün eserleriyle ortaya koymaya çalışan Yusuf Atılgan, geride bıraktığı iki önemli roman, bir hikâye ve bir masal ile az yazdığı gerekçesiyle hep eleştirili almıştır. Kendisi bu durumu için şunları ifade etmiştir: “Benim yazarlığımdan daha önemlisi günlük yaşamımdır. Günlük yaşamımdaki bazı ilişkiler yazar olmamdan daha önemlidir.”

Yazarın Diğer Yazıları


YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.