Güvenilir haber kaynağınız Medya90.com

  • BIST 100

    9659,48%0,49
  • DOLAR

    37,93% 0,02
  • EURO

    40,88% 0,24
  • GRAM ALTIN

    3811,22% 0,01
  • Ç. ALTIN

    6070,97% 0,00

ZÜLEYHA ÇAĞLAYAN


28 ŞUBAT’IN KARANLIK GÖLGESİNDEN AYDINLIKLARA…


 

28 Şubat Post modern darbesi insanların boynuna geçirilen ilmeğin ipten ibaret olmadığını anladığım tarihtir. On yıllarca önce Sn. Menderes’in boynuna geçirilen urgan o tarihte milli iradenin tezahür ettiği devrin başbakanı merhum Sayın Erbakan’ın siyasi varlığına geçirilmişti!

Dillere pelesenk olup vücuda gelemeyen, insanların hayatına inemeyen, kusursuz tanımlamalara ve övgülere konu demokrasinin;  bizim gibi ülkelerde sözde olduğu , birilerinin bu kavramı bile işine geldiği ölçüde ve işine geldiği zaman pay edip bölüştürdüğü gerçeği 28 Şubatta tokat gibi çarptı pek çoğumuzun yüzüne.

O günlerin tek kazanımıydı belki, o gün  tekrar toprağa gömülen halk iradesinin, tohum olup bu günler için yeşermesi, büyümesi. O süreçte adını iltica taktıkları ve hortladı-hortluyor diye milleti korkuttukları şeyin ilahi kelimetullahtan, Kuran’dan, O’ndan yükselen emir ve yasaklardan başkası olmadığını anlamamız için belki o gün irademizi hiçe sayan o tokatı yememiz ve silkelenmemiz gerekiyordu.

Yani demem o ki ; 28 Şubat acılara vesile olsa da 15 Temmuz gibi uyanışlara da vesile olan bir virajdı bu millet için. O günlerin en büyük kaybı ise Bilge bir siyaset ehl-i olan merhum Erbakan hocaydı. Onu öldürememişlerdi ama temsil ettiği değerleri toprağa gömmeye , bu coğrafyadan silmeye, onda tezahür eden milletin sesini yine susturmaya çalışmışlardı. Türkiye ondan ve onun bilgeliğinden çok daha fazla istifade edebilecekken yine kaybeden millet olmuştu.

Yüz yıldır bu coğrafyada bozulmayan kurgu ve tuzaklara teslim  etmiştik  hem onu, hem kendimizi.

28 Şubat süreci  bize gösterdi ki ezberden yaşadığınızda çok şey kaçırıyorsunuz. Sadece size sunulanlar ve öğretilenlerle, ezber ettirilenlerle , algı ile inandırılmaya çalışılanlarla yetindiğinizde öğrenmediğiniz ve cahili olduğunuz çok şey kalıyor geriye. Aslında herbirimizin  bir çerçeveye hapsedilmiş, sabitlenmiş ve dahi size dayatılmış birer ufku olduğunu anladık o günlerde. Çerçevenin dışına çıkmaya yada çerçevesini genişletmeye çalışanların ne çok acıya garkedildiğini, sistem tarafından nasıl acımasızca cezalandırıldığını gördük.

O gün millattı ve biz millet olarak o sistemi tekrar kurguladık, demokrasi dışı müdahalelere en az prim ve şans verecek kadar bilinçlendik pek çoğumuz.

Bu gün kendini bu güne kadar sorgulamayanların sorgulaması gereken gündür. Türkiye güçlü bir ülke olma yolunda belkide son virajdayken korkutulduklarının esasında özü olduğunu anlama vaktidir. Çok şey alındı elimizden. Artık izin vermeme, kenetlenme, başı dik  yürüme vaktidir. Türkiye yüzyılı , güçlü bir milli irade vaktidir!

Kayıplarımız için geç olsa da milletimiz için zamanında onların da işaret ettiği yol üzerinden geleceğe ilerleme zamanıdır artık zaman…

Bu vesile ile dün ölüm yıldönümü olan kıymetli merhum hocamız Sn.Nejmettin ERBAKAN’ın da ruhu şad, mekanı cennet olsun. Yattığı yer incitmesin inşallah.

Yazarın Diğer Yazıları


Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.