Bu gün konum imana ihlas kazandırmak, derinleştirmek, tekamüle erdirmek için neler gerektiğini irdelemekti esasen. Ancak kış kendisinden umudumuzu kestiğimiz anda bastırdı ve beyaz soğuk güzelliklerinin yanında zorlukları ve endişeleri de gündemimizin önüne kilitledi. Kar çok güzel ama fakiri, fukarayı , garibi gurabayı düşününce yüreği üşüyor insanın. Aklımızdan bu endişeler gelip geçerken bir de üzerine Gazze’ye yağan yağmuru gördüm bu gün. Çadırlarda yıkıntılarda hayatlarını sürdürme gayretindeki çoluk çocuğu düşününce içim titredi. Bir kez daha doğadan daha acımasız olan insanlara kahrettim.
Kışa çare yokta “yok’a” var mı? Hani diyorum özellikle de alım gücü iyi durumda olan dostlarım; şu evlere hapsolduğumuz günlerde farzedin çıkıp üç beş arkadaşınızla bir şeyler yediniz… Farzedin bir AVM’ye girip dolabınızda benzerleri olan kırmızı ceketi, beşincisi , onuncusu olan o rugan çizmeyi, şu malum markanın mağazaya yeni düşen gömleğini satın aldınız… Evdesiniz ya; farzedin çıkıp bir kaç binliği ezdiniz… Gönlünüz ısınsın haydi şu soğuk günlerde. Bir mont, bir bot alıp ihtiyaçlı bir çocuk giydirin hele. Bakın size garanti veriyorum ondan daha çok ısınacaksınız!
Gelelim bir ucu da infaka ( ikram, yardım, vermek) dayanan tekamüle ermiş bir iman için yapılması gerekenlere;
Kamil bir imana kavuşmuş iseniz mülkün asıl sahibinin kim olduğunu, size verdiği her şeyin içine ihtiyaç sahiplerinin rızıklarını gizlediğini idrak etmişsiniz demektir. Bu şuur sizi nefsinizi terbiye edip, size sunulan rızkın içinden hak sahiplerinin payını taksim edip buna devam edebilmek amacıyla verdikleri için Allah’a şükretmeye yöneltecektir zaten…
Yaradana kamil bir imanla teslim olmuş iseniz ibadetin Allah’a sunulan bir hediye olmadığını, bilakis Yaradanın size ikram ettiği bir lütuf olduğunu anlayacak olgunluğa ermişsiniz demektir. Bu olgunluk Allah’a bu ikramdan sizi mahrum bırakmaması için dua edip lütfu için bolca şükretmeye sevk edecektir…
İmanınız tekamüle ermiş ise eğer; Rahman ve Rahim olan Rabbin size verdiklerinden ( mal, mülk, para, eş, evlat, güzellik, boy/pos, cinsiyet) hoşnutsuz olup , bunlardan şikayet ettiğinizde , bunları size lütfedip uygun görenin hikmetini ve kudretini sorgulamış olacağınızı anlamış ve tüm bunları sizin nasibinize yazmış olanın “şükürsüzlüğünüz nedeni ile” sizden razı olmayacağını biliyor olmalısınız. Bu bilinç sizi ihtiyacınız olanın tevekkül etmek olduğu gerçeğine ulaştıracaktır. Bu gerçek; Allahın verdiğine de vermediğine de razı olup boyun eğmek, rızık için çabalayıp, olan, olagelen için şükretmektir!
İmanınıza ihlas giydirmiş iseniz Rabbin kelamı ile bize yalnızca oruç, namaz, hac, zekat gibi ibadetleri farz kılmadığını, her surenin , her ayetin derinlerinde üzerimize en çok güzel Ahlakın borç olarak kaydedildiğini görmüşsünüzdür mutlaka. Bunu görebilen zaten aşkla, ihlasla, şevkle iman etmiş, imanı belli ölçüde tekamüle ermiş, derinleşmiştir.
Rabbim hepimize ihlaslı, kâmil , aşk dolu bir iman nasip etsin. Önce Hak rızası , sonra yarattıklarının iyiliği, mutluluğu, nizamı için…
